ANAHTAR KELİME: Türk Dünyası Kültür Başkenti Eskişehir

Balkan Haftası Etkinlikleri

 Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında düzenlenecek olan “Balkan Haftası Etkinlikleri”nin detayları aşağıdadır. Tüm vatandaşlarımız davetlidir.

28 Eylül 2013 Cumartesi misafirler ile birlikte saat 11:00′da Eti Arkeoloji Müzesi’nde Balkan Türkleri Resim ve Geleneksel Kıyafet Sergisi açılışı yapılacak ve müze gezilecektir. Saat 13:00 Gaga Restaurant’daki öğle yemeğinden sonra saat 15:00′da Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü AKM’de Balkan Türkleri Folklor Gösterisi‘ne katılınılacak ve daha sonra Yunus Emre Kampüsü Kongre Merkezi’nde saat 17:15′da Prof.Dr. Tufan GÜNDÜZ , Prof.Dr. Yunus KOÇ tarafından verilen Balkanların Fethi ve Balkanlara Veda konferansına

Türk Dünyası Kültür Başkenti Resmi Açılışı Yapıldı

Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Açılış Töreni, müzikal tadında; görkemli ve hafızalardan kolay kolay silinmeyecek bir organizasyonla gerçekleşti.

Törene Başbakan Erdoğan’ın yanı sıra Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Vali Dr. Kadir Koçdemir, Milletvekilleri, Türk Dünyasından çok sayıda temsilci, binlerce Eskişehirli ile yurt içi ve yurt dışından çok sayıda basın mensubu katıldı.

Eskişehir İnsanlık Tarihine Şahitlik Etmiş Tarih Şerididir

Konuşmasında Eskişehir’in kadim tarihiyle, zengin kültürüyle, farklı renkleri ve hoşgörü iklimi ile Türk Dünyasının Kültür Başkentliği payesini ziyadesiyle hak ettiğini belirten Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

“Zira Eskişehir, insanlık tarihine şahitlik etmiş bir tarih şerididir. Eskişehir, Selçuklu Devletine, beylikler dönemine, Osmanlı Cihan Devletinin kuruluşuna şahitlik etmiş bir şehirdir. Eskişehir, Türkiye’nin İstiklal Savaşına, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşuna şahitlik etmiş bir şehirdir. En önemlisi de Eskişehir bütün Türk Dünyasının tanıdığını Sivrihisar’da doğmuş, Akşehir’de vefat etmiş Hoca Nasrettin’in, su gibi duru Türkçe ile şiirler yazmış Yunus Emre’nin şehridir.”

Sevgi, Barış ve Hoşgörü Mesajları Tüm Dünyaya İletilecek

Yunus Emre’nin Eskişehir’den söylediği ‘Yaradılanı severim, Yaradandan ötürü’ sözünün dağları, denizleri, ülkeleri, kıtaları aşıp kalplere kadar ulaştığını ifade eden Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu şehir bütün farklılıklarıyla, bütün renkleriyle, bütün değerleriyle, sevginin, hoşgörünün, birbirine saygının şehridir. İnşallah Eskişehir bütün tarihi boyunca olduğu gibi 2013 yılında da Türk Dünyasının Kültür Başkenti olarak dünyaya Yunus Emre’nin, Taptuk Emre’nin, Nasrettin Hoca’nın, Şeyh Edebali ve Osman Gazi’nin sevgi barış ve hoşgörü mesajlarını en güçlü şekilde iletecektir.”

Farklılıklar Olsa Bile Hepimiz Aynı Beden Ve Aynı Yüreğiz

Hepimizin insanlık olarak Hazreti Âdem ve Hazreti Havva’nın çocukları olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Aynı ailenin, aynı inancın, aynı medeniyet havzasının evlatları olmak bizleri daha da yakınlaştırıyor” dedi.

Bu geniş coğrafyada sadece aynı dili konuşan insanlar olarak değil, aynı tarihi, aynı medeniyeti, aynı mazi ve istikbali paylaşanlar olarak kader ortağı olduğumuzu vurgulayan Başbakan Erdoğan, “Diller farklı olabilir, lehçeler, şiveler, ağızlar farklı olabilir. Aramıza sınırlar, aramıza mesafeler girmiş olabilir. Ama biz Kazak, Türkmen, Kırgız, Özbek, Tıva, Tatar, Başkurt, Gagauz, Anadolu Türkü, Balkan Türkü ve daha niceleriyle aynı beden ve aynı yüreğiz” şeklinde konuştu.

Türk Dünyası İle Bağlar Edebiyattan Öteye Taşındı

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da konuşmasında, Başbakan Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Türk Dünyası ile olan bağlarını edebiyattan ve slogandan öteye taşıdığını vurguladı.

Bozdağ, Başbakan Erdoğan’ın talimatı ile kurulan Türk Dünyası Belediyeler Birliği, Yunus Emre Vakfı, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı gibi kurumların Türk Dünyasıyla, soydaşlarımızla, akrabalarımızla, vatandaşlarımızla ilişkilerimizin daha ileri taşınmasında tarihi bir adım olduğunu ifade etti.

Tarihe Göz Alıcı Gönül Alıcı Sayfalar İlave Ettik

Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı ise konuşmasında Nasrettin Hoca ve Yunus Emre, Mevlana ve Hacı Bektaşi Veli’nin Anadolu coğrafyasının sancılı bir dönemine şahitlik ettiklerini hatırlatarak, “Ama gülümsediler, gülümsettiler. İnsana ve hiç gelmeyecekmiş gibi görünen geleceğe güvendiler. Onların sayesinde bir medeniyetimiz oldu. Bu toprakların acılarını dindirdik. İnsanlığın tarihine göz alıcı, gönül alıcı sayfalar ilave ettik” dedi.

Var Olmanın En Önemli Anlamı Tanış Olmaktır

Vali Dr. Kadir Koçdemir de konuşmasında, var olmanın en önemli anlamlarından birisinin tanışıp, birbirini bilmek olduğunu vurguladı.

“Bu unutulduğunda aslında kolay olan pek çok iş müşkül hale gelir. Tarih bunun misalleriyle doludur” diyen Koçdemir, “Devletimiz son yıllarda bu hakikate uygun önemli adımlar atmaktadır. Türkiye artık her yere ve herkese yakındır. Katkı ve katılım arayan her yer ve herkes Türkiye’ye bakmaktadır. Başka bir ifadeyle, ülkemiz kendinden ve kendi değerlerinden başlayarak ayrı düştüğü herşeyle, her yerle ve herkesle tekrar tanış olmakta ve pek çok müşkülü kolay kılmaktadır” şeklinde konuştu.

Türk Dünyası Kültür Başkentliğinin bu amaca hizmet eden çok önemli bir uygulama olduğunu ifade eden Vali Dr. Koçdemir, çocuklarımız ve gençlerimizin bu mirasla hemhal olacağını, onu daha da zenginleştirip, daha da çeşitlendirip, daha da geniş coğrafyalara taşımak ve gelecek nesillere böylece aktarmak için gerekli donanıma kavuşacaklarını söyledi.

Sahnede Yüzlerce Sanatçı, Tribünde Binlerce Yürek

Konuşmaların ardından sunulan gösteri, Nasrettin Hoca’nın varlık ve yokluk üzerine konuşması ile başladı. Bu sırada dev ekranlarda, bütün Türk Dili lehçe ve ağızlarında ‘hoş geldiniz’ mesajı yer aldı.

Nasrettin Hoca stadyumu selamladıktan sonra, ‘Kimiz biz ve kimleriz bu dünyada’ sorusunu cevaplandırmak üzere sözü Dede Korkut’a bıraktı. Dev boyutta, hareketli bir heykel ile sembolize edilen Dede Korkut, küçük bir çocuğa 8 ayrı temadan yola çıkarak Türklüğün tarihini en başından bugüne anlatmaya başladı.

Kültürel Mirasın Destanları Sırasıyla Canlandırıldı

Altay Yaradılış Destanı, Oğuz Kağan Destanı ve Ergenekon Destanının canlandırılmasının ardından, sahnede yeşermeye başlayan kardelen çiçekleri ile Nevruz Bayramının hikâyesi anlatıldı.

Diyojen’in ordusu ile Alparslan’ın ordusunun Malazgirt’te verdiği savaş ve kazanılan zafer, izleyenlerin en çok beğenisini kazanan sahnelerden birisi oldu. Bu sahnelerde stadyum içinde rol alan atlılar da büyük ilgi gördü.

Mehter Takımı İzleyenlerden Büyük Alkış Aldı

Dede Korkut ve küçük çocuk arasında geçen diyalogda Yunus Emre’nin canlandırıldığı sahneler, Atatürk Stadyumunda nefesler kesilerek izlendi.

Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşu ve günümüz Türkiye’sine kadar olan tarihi sürecin anlatılmasından sonra, açılış töreni yine hafızalardan silinmeyecek bir havai fişek gösterisi ile son buldu.

0

Kaynak: Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı

Genel Yayın Yönetmenimiz “Türk Dünyası Kültür Başkenti”ni Anlattı

Anadolu Üniversitesi Turizm Araştırma ve Uygulama Birimi’nin Kasım 2012 etkinlikleri kapsamında, “Türk Dünyası Kültür Başkenti Eskişehir” konulu bir konferans gerçekleştirildi.

“Türk Dünyası Kültür Başkenti Eskişehir” konulu konferans, 27 Kasım 2012 tarihinde Anadolu Üniversitesi Turizm Araştırma ve Uygulama Birimi’nin Odunpazarı’ndaki binasında Kasım 2012 etkinlikleri kapsamında düzenlendi. Aynı zamanda, Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi’nde Araştırma Görevlisi olan Genel Yayın Yönetmenimiz Emrullah TÖREN’in vermiş olduğu konferansa, Anadolu Üniversitesi’nden öğrenciler katıldı.