ARŞİV: TÜRK SANATI
Minyatür
Çok ince işlenmiş ve küçük boyutlu resimlere ve bu tür resim sanatına verilen addır. Ortaçağda Avrupa’da elyazması kitaplarda baş harfler kırmızı bir renkle boyanarak süslenirdi. Bu iş için, çok güzel kırmızı bir renk veren ve Latince adı “minium” olan kurşun oksit kullanılırdı. Minyatür sözcüğü buradan türemiştir. Bizde ise eskiden resme “nakış” ya da “tasvir” denirdi. Minyatür için daha çok nakış sözcüğü kullanılırdı.
Hat Sanatı
“Hüsn-i Hat” denildiğinde, Arap asıllı olmakla beraber bütün İslam Alemi tarafından benimsenip kullanılan ve en ziyade Osmanlı Türkleri’nin elinde san’at vasfını devam ettiren yazı nev’ileri hatırlanır. Okuma ve yazmayı sağlayan harflerin bir araya gelişinden böylesine kapsamlı bir san’atın çıkışı, öncelikle Kur’an-ı Kerim’ en güzel şekliyle yazılı (Mushaf) hale getirmek gayretinden doğmuş; ayrıca, gündelik hayatta okuma vesilesiyle gözün intizama alıştırılması gaye edinilmiştir.
Ebru
Ebru, yoğunlaştırılmış su üzerine tezyini kâğıt ve resim yapma sanatıdır. Geleneksel Türk Sanatlarındandır. Ebru sözcüğüne köken olarak bulut anlamına gelen ve Farsça bir kelime olan “ebr” sözcüğü gösterilmektedir. Ebru sanatının ne zaman ve hangi ülkede ortaya çıktığı bilinmemekle beraber bu sanatın doğu ülkelerine özgü bir süsleme sanatı olduğu düşünülmektedir.
Dokumacılık
Düz dokuma yaygılar, düğümlü halılar kadar kalın ve dayanıklı olmadıklarından, eski devirlere ait örnekler hemen hemen yok gibidir. Daha çok göçebelerin eşyaları olan bu yaygılar iyice eskimeden terk edilmemekte, hatta kesilip parçalara bölünerek kullanılmaktadırlar. Kolayca çürüdüklerinden yeraltı buluntuları arasında fazla örnek bulunmamaktadır.